Hamileliğin Riskli Dönemi: Son Üç Ay

Hamileliğin Riskli Dönemi

Hamileliğinizin son üç ayı başladı. 90 gün içinde, sabırsızlıkla beklediğiniz minik misafire kavuşacaksınız. Sabırsızlanmakta da haklısınız. Ancak ne kadar iyi bir hamilelik geçiriyor olsanız da riskli bir dönemde olduğunuzu unutmayın. Bu dönemdeki riskli durumlar ve yapmanız gerekenlerle ilgili olarak Kadın Hastalıkları ve doğum uzmanı Mehmet Akman’in anlattıkları son üç ayı sorunsuz geçirmenizde size yardımcı olabilir.

Karnınız hızla büyüyor ve ister istemez kendinizi yorgun hissediyorsunuz. Bir yandan doğumla ilgili endişeleriniz artarken diğer yandan da bebeğinize kavuşmak için sabırsızlanıyorsunuz. Her ne kadar hamileliğin her dönemi ayrı bir önem taşısa da risklerle dolu son üç ay, her konuda daha dikkatli olunması gereken bir dönem.

Son üç ay içine girdiğinizde, bebeğiniz gelişimini hızla tamamlamaya başladığından fiziksel bir ağırlaşma hissedersiniz. Eskisi kadar iyi uyuyamazsınız. Leğen kemiğinizdeki bağların gevşemesi sonucunda yürürken daha rahatsız olmaya başlarsınız. Bu dönemde bebeğiniz leğen kemiğinizin içine doğru doğum kanalına yerleşince diyaframa olan baskının azalması sonucunda solunum zorluğunuz da azalır.

Bebeği taşıyan rahim, göbek hizasını geçtiği için midede ve kaburgaların altına doğru bir baskı görülebilir. Baskının yanı sıra bir çeşit yanma hissedilebilir. Bu nedenle öğünlerinizi, daha geniş zaman dilimlerine bölüp daha önce yediğinizden fazla miktarda porsiyon yeme şeklinde ayarlamalısınız. Öğün aralarınızı düzenli tutmalı ve doktorunuz tarafından belirlenen diyet listenize uymalısınız.

Üçüncü dönemin ilerleyen haftalarında taşıdığınız fazla yük sırt ve bel ağrılarınızın çoğalmasına; bu da yorgunluğunuzun artmasına neden olur. Bu süreçte bilinçli bir şekilde yaptığınız jimnastik hareketleri bu şikayetleri oldukça azaltır. Bu dönemde bacak kramplarınızda da bir artış olabilir. Kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan bu sorun için doktorunuzun belirlediği kalsiyum tedavisi başarılı olabilir.

Dikkatini Çekmedi Mi ?  1 Aylık Hamilelik Belirtileri

Hamileliğin son dönemlerinde yüksek tansiyon bazen sorun yaratabilir. Yüksek tansiyonun başlıca belirtileri; ellerin, el bileklerinin, ayakların, ayak bileklerinin ve yüzün şişmesidir.

Son Üç Aydaki Riskler

Tüm bu bahsedilenler hamileliğin son üç ayında rutin olarak görülen fiziksel değişimlerdir. Bu değişiklerin yanı sıra son üç ay, bazı riskli durumların ortaya çıktığı ve buna bağlı olarak bazı şeylerin yapılmasının sakıncalı olduğu bir dönemdir de. Bu risklerin başında da erken doğum riski geliyor.

Erken Doğum Riski

Hamileliğin 14. haftasından 37. haftasına kadar olan sürede rahim ağzının açılmaya başlamasıyla ağrılı ya da ağrısız sık rahim kasılmalarının ortaya çıkması preterm eylem, yani erken doğum olarak adlandırılıyor. Yapılan araştırmalar hamileliklerin yaklaşık %5-10’unun (ortalama %8’inin) erken doğumla sonuçlandığını gösteriyor. Ancak bu %10’luk dilime hangi hamilelerin girdiği konusunda önceden edinilebilen bir bilgi yok. Sadece erken doğum konusunda riskli olan hamileleri belirleyebilmek mümkün. Erken doğumu tetikleyen risk faktörlerinden bazılarıysa şunlar:

-Daha önceden düşük yapmak
-Sigara kullanmak
-Annenin diyabet hastası olması
-Daha önce de erken doğum yapmak
-Çoğul hamilelikler
-Rahimde şekil bozukluğunun olması
-İdrar yolları ve vajinada çeşitli enfeksiyonların oluşması

28. haftayı tamamlamış hamilelerde, rahimde özellikle ritmik hareketlerle oluşan kasılmalar ve vajinal kanama erken doğum işareti sayılıyor. Böyle bir durumda hemen hastaneye gidilmesi ve rahim kasılmalarını engelleme tedavisine başlanması gerekiyor. Ancak bu engellemeler kimi zaman yeterli olmuyor ve erken doğum gerçekleşiyor.

Su Kesesinin Erken Açılma Riski

Normal bir doğum öncesinde bebeğin çevresini saran su kesesi, sancılarla birlikte artan rahim içi basıncı sonucu yırtılır ve içindeki su genişlemiş olan rahim ağzından geçerek boşalır. Ancak kimi zamanlar, doğum sancıları başlamadan da su kesesi yırtılabilir ve su boşalabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında acilen hastaneye gidilmelidir. Hamilelerin çoğunda su geldikten sonra 1-2 gün içinde rahim kasılmaları oluşur ve doğum gerçekleşir. Bu sürenin uzaması durumunda eğer enfeksiyon durumu yoksa yoğun bir bakımla bebeğin anne karnındaki gelişimi incelenerek asıl zamana kadar beklenebilir.

Dikkatini Çekmedi Mi ?  Bebek Bir Haftalıkken Belli Olur Mu?


Gelişme geriliği riski Bebeğin çeşitli nedenlerle hamilelik haftasıyla uyumlu büyüme ve gelişme gösterememesi durumunda rahim içi gelişme geriliği meydana gelir. Gelişme geriliği olan bir bebek genel anlamda belirtmek gerekirse enerji yedekleri sınırda ya da az olan bebektir. 40 haftalık bir hamilede bebeğin normal doğum tartısı 2 kilo 500 gram ila 4 kilo arasındadır. Hamileliğin son üç ayında bebeğin kan damarlarında dolaşım azalmaya başlamışsa, suda azalma görülürse ve bebekte oksijen azlığına bağlı bulgular saptan-mışsa hamilelik sonlandırılmalıdır.

Doğumun Geç Olma Riski

Eğer hamileliğin 42. haftasının sonunda doğum gerçekleşmemişse doğuma geç kalınmış demektir. Bebekte beynin gelişmemesi, bebeğin böbrek üstü bezlerinde aşırı büyüme, hipofiz bezinin olmaması gibi bazı yapısal bozukluklar ile yine bebeğe ait bazı enzim bozuklukları doğumun gecikmesine yol açabilir. Daha önceki hamileliklerinde geç doğum gerçekleştiren hamilelerde bu durumun tekrarlama olasılığı yüksektir.

42. haftanın sonunda doğum gerçekleşmediğinde plasentadaki bebeği besleyen depolar giderek yaşlanıp tükenir ve bebek açısından tehlikeli bir durum ortaya çıkar. Bebeğe giden oksijen ve besin maddelerinde yetmezlik görülür. Bebek kakasını yapabilir. Bu durum uzun sürerse bebek bu maddeleri yutar ya da doğum sonrası kimyasal zaatürre görülebilir. Böyle bir durum karşısında doktora daha sık aralıklarla gidilip NST (bebeğin oksijen düzeyinin ölçümü) ve ultrasonda su miktarı kontrol edilmelidir. Genelde çoğu hekim 41. haftada çeşitli ilaçlarla veya sezaryenle doğumu gerçekleştirir.

Yorum yapın